23 Kasım 2013 Cumartesi

Hoca Efendi hikmetini görelim! - Necati Doğru

Erzurum’da bıyıkları yeni terlemiş cami imamlığı yaptığın o çileli yıllardan beri varlığınla onları büyüttün. İktidar yaptın. Aynı inanç ve dava damarından gelme “Allah ve Resulü’nün yolunda bir ve beraber mücahitleriz” diyerek onlara kuvvet yükledin. Gördün mü, ne oldu? Senin altını oyuyorlar. Bülent Arınç, Amerika’ya geliyor. Seninle değil Obama’nın yardımcısı Joe Biden ile görüşecek ve “Atın Fetullah Hocaefendi’yi Pensilvanya’daki çiftliğinden… Biz de 4 milyar dolarlık füzeyi Çin’den değil ABD’den alalım…” diyecek. Pazarlıkta sen varsın. Değerin biçildi. Füze komisyonu kadarsın.


* * *
Başbakan dün hızını alamadı senin için “karşı taraf” dedi. Bizim taraf ve karşı taraf. Biz ve onlar. Enerjisini bölmekten alıyor. Bir Sünni veya Şii, bir Nakşibendi veya Mevlevi dahil hepsi bir diyen Saidi Nursi’nin bugün yaşayan en ehemmiyetli talebesi olan sen Fetullah Gülen… Oldun şimdi karşı taraf… “Hoca’nın nefesi kifayetsiz” diye yandaş kalemlere yazılar yazdırıp, mücahit bildiğin küçük kardeşin Tayyip Erdoğan’ın ağzından “Geri dönüş yok… Dershaneler kapanacak” diye yüzüne bağırıyorlar. Nefreti senin için de ekiyor; “Firavun” benzetmesi yaptın diye senden özür dilemeni ve eğilip Tayyip Erdoğan’ın eteğini öpmeni bekliyorlar. Dik durmazsan! Öptürecekler.
* * *
Arkanda “imanı yüksek hizmet ordusu” ve içinde güçlü, köşe başı tutmuş, makam,
mansıp sahibi on binlerce etkili insan var.
Senin gücün “F Tipi” diye yüzlerce kitaba konu ve “başarı öyküsü malzemesi” oldu.
Pensilvanya’dan; “İmkan olsa mezardakileri bile kaldırıp oy kullanmaya götürürdüm…” diye Tayyip Erdoğan’a hayal bile edemeyeceği altın destekler verdin.
Hoca Efendi!
Gücünü görelim.
* * *
Valilerin var.
Müsteşarların.
Yüksek bürokratların.
Ordu’ya vidaladığın generallerin, iktidar ve muhalefet partilerine yerleştirdiğin milletvekillerin, yargıda hakimlerin,savcıların, medyada gazete ve TV’lerin, Yazarlar Vakfı’nda yazarların, Abant Platformu’nda profesör, doçentlerin…
TÜSKON, MÜSİAD ve hatta TÜSİAD’ da “hizmet yoluna sermaye koymuş” işadamların, polis örgütünde müdürlerin, MİT’de istihbaratçıların, 110 bin camide müritlerin ve dünyanın dört yanında elin, kolun, sözün, nefesin…
Eğilip, etek mi öpeceksin?
“Firavun” diyorsun.
Firavun’a baş mı eğeceksin?
* * *
Fetullah Gülen de ve Tayyip Erdoğan da biliyor ve yukarıda Allah da görüyor ki,
“Dershane açmak… Dershane kapatmak… Ve altın nesil yetiştirme edebiyatı yapmak…” kavganın sadece dışa vurmuş yüzüdür.
Devlet malı bitirildi.
Satıldı, paylaşıldı.
Yandaş zenginler yaratıldı.
Tayyip Erdoğan zenginleri; “Azalıp küçülen devlet pastasından” Fetulllah Gülen zenginlerine pay kalmadığını ilan ediyorlar. Bunun için seni karşı taraf yaptılar.
Hoca Efendi!
Gücünü görelim.
Gizli kasetler çıksın.
Seçimler neşelensin.
AKP’nin türbanlı milletvekilleri niçin suskun?
Meclis Başkan Vekili AKP erkek Milletvekili Sadık Yakut, “kızlı-erkekli eğitimin yanlış olduğunu” düşünüyor.
Kanun teklifi hazırlayacak; kızlar ayrı okulda erkekler ayrı okulda okusunlar istiyor. AKP’de türbana girmiş milletvekilleri, partidaşları Sadık Yakut’un önerisine acaba ne diyorlar? Sadık Yakut kafasıyla gidersek; “Meclis’in de ‘‘Kadın-Erkek” diye ayrılması” gerekir. Sadık Yakut’un kafasının gerisinde; kızların ayrı okulda okuması yetmez tamamının kara çarşafa girerek okuması, çok karılı evliliğin geri gelmesi türü eskiye dönüş özlemi yatıyor olabilir mi? Türbanlı milletvekilleri bu konuda niçin susarlar? Yoksa özgür değiller mi?

0 yorum:

Yorum Gönder