Yeni Anayasa uzlaşma komisyonunun AKP’li üyesi Mustafa Şentop ise “Meclis Başkanı’nın komisyon başkanlığından ayrılmasının ardından yeni anayasa uzlaşma komisyonunun hukuki varlığı sona ermiştir. Komisyon bir amaç değil araçtır. Eğer bu araç bizi amaca ulaştırmıyorsa o halde yeni araçlar aramamız gerekiyor.” Dedi.
Bu Komisyon kurulduğunda beri “Bu Meclis Anayasa Yapabilir mi?” başlığı altında üç yazı yazdım.
1-12.03.2012 tarihli yazımı şöyle bitirmiştim.
Sonuç,
Anayasa yapma yetkisi olmakla birlikte, AKP çoğunluklu bir mecliste çağdaş, laik bir anayasa yapılabileceği konusunda kuşkulu olan tartışmacıların haklı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü ayni kuşkuyu bende taşıyorum.
Siz ne dersiniz?
2- 07.02.2013 tarihli yazımı şöyle noktalamıştım.
Özellikle Sayın Başbakanın Komisyon çalışmalarını süre ile sınırlandırması, o süre içinde Uzlaşma Komisyonunun anlaşmaması halinde kendi Anayasalarını görüşerek halkoyuna götüreceklerini söylemesi, yaklaşık bir yıl önce belirttiğim kuşkularımda haklı olduğumu göstermektedir.
Sayın Başbakanın bu söyleminden sonra, Uzlaşma Komisyonunun tüm kesimlerin benimseyebileceği bir Anayasa hazırlayacakları konusunda kuşkularım devam etmektedir.
Çünkü Sayın Başbakanın, Komisyonun anlaşamadığı Başkanlık sisteminden vazgeçme niyeti yoktur. Bu konu “kendi Anayasamız” dediği taslak içinde vardır.
Tüm yurttaşlara hak ve özgürlükler, huzur ve refah getiren, laik Cumhuriyetin kuruluş felsefesine ters düşmeyen, çağda uygarlığı hedefleyen ve herkesin içine sinebileceği bir Anayasa dileği ile.
Bu gün gelinen noktada, Başbakan başkanlık sisteminden geri adım atmışsa da, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda birçok temel konuda anlaşmaya varılmadığı ve görüşmelerin yeni bir Anayasa yapma ile sonuçlanmayacağı göstermektedir.
Dolayısıyla, ilkyazımdan belirtiğim ve ikinci yazımda tekrarladığım görüşlerimde hala bir değişiklik yoktur.
Bu Meclisten, her kesimi tatmin edebilecek, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini sağlam temeller üzerine oturtacak bir Anayasa çıkmayacağı görülüyor. Demiştim.
Yaklaşık 1 yıl 8 ay önceden yazdığım ilkyazımda belirttiğim ve diğer iki yazımda pekiştirdiğim kuşkularımda ne kadar haklı olduğum görülmektedir.
Kuşkularımın nedenine gelince;
AKP’nin öncülü olan ve 1970 yılında Kurulan Milli Nizam Partisinden bu yana, Anayasa Mahkemesi tarafından “laikliğe aykırı eylemlerin odakları” oldukları gerekçesiyle kapatılanlar yerine kurulan tüm partilerin (Milli Selamet, Refah, Fazilet ve Saadet) geçmişlerini ve kurmak istedikleri siyasal düzeni çok iyi bildiğimden, bu partilerin ardılı olan ve ayni siyasi düşünceyi taşıyan AKP’nin iktidarında Demokratik, laik ve çağdaş bir Anayasa çıkamayacağı gün gibi görülüyordu.
AKP Komisyon üyesi Sayın Şentop ne diyor. “Komisyon bir amaç değil araçtır. Eğer bu araç bizi amaca ulaştırmıyorsa o halde yeni araçlar aramamız gerekiyor.”
Sayın Şentop farkında olmadan bir itirafta bulunuyor. Araç olarak gördüğü Komisyon AKP’nin siyasal düşüncesini, muhalefet partilerinin karşı çıkışı nedeniyle hayata geçiremiyorsa, ne gerek var. Amaca ulaştıracak yeni araçlar bulmak gerekir.
Sevgili Dostlar,
Anlayacağınız amaca götürecek yeni araçlar bulunana kadar,
Harç bitti yapı paydos…
19.11.2013
19.11.2013
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
0 yorum:
Yorum Gönder