Önümüzdeki yerel seçimler öncesi AKP’nin en büyük kozlarından biri “genel af” olacak. Af çıkarılmazsa bile seçim döneminde ısıtılacak, toplum “Apo affı”na hazırlanacak. Bir yanda teröristler, bir yanda bu ülkeye şanla-şerefle hizmet etmiş, devlet üstün hizmet madalyalarıyla, üstün cesaret ve feragat madalyalarıyla taçlandırılmış ama bugün cezaevinde bulunan komutanlar… Bir yanda kahramanlar, bir yanda bölücüler…
26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, önceki Hava, Deniz Kuvvetleri komutanlarının, Jandarma Genel Komutanı’nın, çok sayıda asker hakkında “sahte” olduğu belirtilen belgelere dayanarak tutuklandıkları günlerde, “Abdullah Öcalan, PKK ve KCK’lıların serbest bırakılması için af çıkarılacak. Tepki olmaması için askerler tutuklanıyor” yorumları yapılıyordu. Bugün yapılan açıklamaların, kısa süre sonra tam tersi yönünde zaman zaman açıklamalar da yapılıyor. Örneğin Başbakan Erdoğan, genel af iddialarının gündeme geldiği ağustos ayında da “Genel af diye bir şey yok” demişti.
Ağustos ayında “genel af yok” diyen Başbakan’ın, Diyarbakır’da cezaevlerinin boşaltılacağını söylemesi genel af ya da infaz sisteminde mahkumlar lehine önemli düzenleme yapılacağı anlamı taşıyor. Belli bir süre cezaevinde kalanların “şartlı tahliye” edilmesi de her an gündeme gelebilir. 16 Şubat 1999 tarihinden bu yana cezaevinde yatan Abdulllah Öcalan, televizyonda Başbakan’ın ağzından “Kürdistan”, “Cezaevleri boşaltılacak” sözlerini duydukça ellerini ovuşturuyordur.
Askerlerden hep aynı ses
Şu anda cezaevlerinde mahkumiyeti Yargıtay tarafından da onanmış 227 emekli ve muvazzaf asker bulunuyor. Tutuklu olarak yargılamaları devam eden ya da davaları Yargıtay’a gönderilenlerin sayısı da 200’ün üzerinde…
“Af” denilince komutanlar öfkeleniyor. “Suç işleyen adam af bekler. Suç işlemedik ki biz affedilelim” diyorlar. Yargı mücadelesini sonuna kadar da sürdürmeye kararlı olduklarını vurguluyorlar. Avukat Murat Ergun, komutanları bahane ederek, teröristlerin affedilmek istenmesine büyük tepki olduğunu anlatıyor.
Aralarında emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Korgeneral Turgut Atman, Tümgenerallar Atilla Özler ve Yalçın Ergül’ün de bulunduğu komutanların avukatlığını yapan Haluk Pekşen, dün cezaevine gidip müvekkilleriyle görüştü. O görüşmede, komutanların söylediklerini SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
“Bu kadar sahte belgelerle yargılandığımızın ayan-beyan ortaya çıkmasına, tüm dellilerin sahteliğini kanıtlamış olmamıza rağmen yargılama görüntüsüyle takip edilen ve ‘süreç’ adı verilen proje sonucu cezaevine konulduk. Biz mutlaka mahkum olmalıyız ki toplumda af için zemin hazırlansın…
Teröristlere af hazırlamak için
Biz asla böyle bir affı kabul etmiyoruz. İşlemediğimiz bir suçun affı olamaz. Sonuna kadar hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerçek suçluların ortaya çıkırılmasını istiyoruz. Bizim yargılanmamızın temel sebebi Abdullah Öcalan ve onunla birlikte teröristlere af hazırlamaktı. Teröristlerin affından yararlanmak istemiyoruz.”
Aralarında emekli Amiraller Ali Semih Çetin, Soner Polat, Cem Gürdeniz ve Cem Ali Çakmak’ın da bulunduğu 14 denizcinin avukatı olan Şule Nazlıoğlu da, cezaevindeki askerlerin af konusuna bakışlarını şöyle aktardı:
“Hakkımızda verilen karar ciddi bir adli hatadır ve siyasidir. Bu tür delillerle dünyanın hiç bir yerinde böyle bir mahkumiyet kararı çıkmaz. Bu sebeple bizler af değil, bize yapılan bu adli hatanın bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. PKK affı bizi ilgilendirmiyor.”
Birlikte anılmak istemiyorlar
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, siyasi bir ayrım yapmadan cezaevleri ziyaretlerinde en çok bulunan milletvekillerinden biri… “Komutanlara Apo ile birlikte af” kuşkusuz cezaevinde olanların da gündeminde… Cezaevindeki havayı bir de milletvekili Veli Ağbaba’dan dinleyelim:
“Cezaevindeki askerler, PKK ve örgütün lideriyle birlikte anılmaktan rahatsızlar. PKK’lılar ile
birlikte bir af çıkarılması halinde örneğin emekli Korgeneral ve MHP Milletvekili Engin Alan, ‘böyle bir affı asla kabul etmem’ diyor. 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, böyle düşünülmesinin kendileri için son derece rahatsız edici ve kabul edilemez olduğunu bize söyledi. Birçokları, kendi davalarının siyasi, içinin boş olduğunun bilindiğini belirtip, cezaevinde tutulmalarının da siyasi proje olduğunu, İmralı’yı boşaltmak için kendilerinin kurban seçildiğini düşünüyorlar. Birlikte anılmaktan büyük rahatsızlık duyuyorlar.”
Bir ayağı cezaevinde olan Ağbaba, hükümet samimiyse Terörle Mücadele Kanunu ile Ceza Kanunu’nda bir takım düzenlemeler yaparsa birçok sorunun ve haksızlığın giderileceğine inanıyor.
19 Kasım 2013 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder