26 Ocak 2014 Pazar

Blog Yazarları da Basın Mensubu Sayılmalı mı?

Bloglar sosyal medya ağlarının önemli bir parçasıdır. Bugün internet dünyasında aslına bakarsanız her blog yazarının potansiyel birer basın sorumlusu olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta onların da hitap ettiği belli bir kesim var. Günlük yaşamlarında karşılaştıkları olaylara karşı belli bir sorumluluk üstleniyorsa bence bir blog yazarı artık sıradan bir köşe yazarı ya da bağımsız bir muhabir olmuştur.

Yanlış hatırlamıyorsam Ahmet Hakan köşesinde şöyle yazmıştı; "Katıldığım bir gezide blog yazarları da vardı, hepsinin elinde bir fotoğraf makinesi, not tutuyorlar, röportajlar yapıyorlar falan. Sonra orada yaşadıklarını blog sayfaları aracılığıyla insanlara aktarıyorlar. Bence bu blog yazarlarının hepsine basın kartı verilmeli." Evet, ben de bu konuda hem fikirim Hakan'la.

Blog yazarları da basın mensubu sayılabilir, neden olmasın?
Aslına bakarsanız her blog yazarının toplumsal bir misyonu olduğuna inanıyorum. Sonuçta hepimiz üreten insanlarız ve karşılaştığımız olayları ve durumları diğer insanlara oranla daha farklı bir bakış açısıyla ele alıyor ve farklı yol ve yöntemlerle değerlendirebiliyoruz. Çoğumuz bu gibi bir bilince sahibiz. Hemen hepimizin elinde bütün dünyayla anında etkileşim kurabileceğimiz teknoideolojik aygıtlar bulunuyor. Bununla da kalmıyor, geleneksel yöntemlerden olan kağıt ve kalemi de sürekli olarak yanımızda taşıyoruz. Gün içerisinde karşılaştığımız önemli bir anı daha sonra okuyucularımızla paylaşmak üzere not ediyoruz. Böyle bir durumda bizler de birer muhabir gözüyle görüyor olmuyor muyuz dünyayı?

Ancak yine de tüm blog yazarlarını böyle bir değerlendirme içerisine alamayacağımızın da farkındayım. Örneğin kişisel blog tutanlar yani bir günlük tarzında yazanlara basın kartı vermenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Mesele teknoloji alanında blogunda üretim yapan bir yazar, ulusal çapta düzenlenen bir teknoloji fuarına basın mensubu olarak katılabilir diye düşünüyorum. Moda blogu yazarları da aynı şekilde İstanbul Fashion Week gibi organizasyonlarda bu çerçeve içerisinde yer alabilir. 

Mesela toplumsal sorunlara odaklı bir blog yazarı da insanlarla daha rahat ve daha güvenilir bir şekilde röportaj yapabilmek için böyle bir basın kartına sahip olması mantıklı olur. Bilmiyorum, bu gibi örnekleri çoğaltabiliriz, sizlerin de ne düşündüğünü merak ediyorum doğrusu. Bu konu bence önemli, tartışmaya açmamız iyi olacaktır sanırım.

0 yorum:

Yorum Gönder