Evet, birbirlerine girdiler...
Öyle ki; aradaki üçüncü, beşinci adamların ortalığı yumuşatma çabaları, "hoca efendi aslında demek istiyor ki..." ya da "sayın başbakan en kalbi duygularla..." gibisinden kargaları bile güldürecek açıklamalar artık kılıfından çıkan minareyi saklamaya yetmiyor...
-Firavun ile "Şeyhülislam namzedi" çektikleri kılıçları kana buladılar bile!..
Üstelik, "Firavun" nitelemesi bizzat Fethullah Gülen'e ait!. Bu sözcük o kesimde öylesine ağır bir içerik taşıyor ki, hani "köprüler atıldı" tanımlaması bile hafif kalıyor denebilir. Hoca, öylesine öfkelenmiş, öylesine içerlemiş vaziyette ki, kendi müritlerine "Firavun" la ilgili şu mesajı bile vermekten çekinmiyor:
-Cennetin kapılarını bile bunlar kapatmak isteyebilirler!..
İktidarı paylaşmak istemiyor
Dikkat ederseniz, savaş topyekun sürüyor...
Cemaatin gazeteleri, televizyonları ve de kalemşorları ile Tayyip Bey'in bendeleri en ağır manşetlerle, en acıtıcı sözcüklerle karşı tarafın zayıf noktalarına saldırıyor... Pekii, nedir bu şiddet, bu celal?.. Gayet açık:
-Rant ve güç kavgası!..
Tayyip Bey, yıllar yılı kullandıktan sonra, çöp sepetine gönderdiği liberal tayfadan sonra, taa en başından beri iktidarı paylaştığı Fethullahçılardan da kurtulmak istiyor, iktidarı kimseciklerle paylaşmak istemiyor, bu kadar basit!..
Geçen yazılarımda da etraflıca anlatmıştım; efendiler içindeki ağırlıklı kanat, artık Tayyip Erdoğan ve kurmaylarının "son kullanma tarihinin" geldiğini, hatta geçtiğini düşünüyor. Türkiye'ye biçtikleri yeni gömlek, "Gül'ler ittifakı", yani Abdullah Gül-Fethullah Gülen ortaklığı... Türkiye açısından baktığımızda ise şöyle tanımlanabilir:
-40 katır dönemi kapanacak, 40 satır dönemi açılacak!..
Abromowitz, Gülen'in arkasında
Pekii, ben bu sonuca nereden varıyorum?..
İşaret çok, hem de pek çok!.. Ancak eskilere gitmeye hiç gerek yok... Batı'nın etkin gazete ve dergilerinde Tayyip Bey ve AKP ile ilgili yenilip yutulması zor yazılar ve yorumları aktarmak bile anlamsız... Yalnızca bir açıklamaya ve o açıklamayı yapan isme bakın yeter:
-Morton Abromowitz!..
Musevi asıllı Abromowitz, Tayyip Bey daha Beyoğlu ilçe başkanıyken ABD'nin Ankara Büyükelçisiydi. 1996'da, Tayyip Bey Belediye Başkanıyken onu "geleceğin Başbakanı" olarak lanse eden de oydu... Fazilet Partisi'nin karpuz gibi ikiye ayrılmasının, "Yenilikçi kanat" adı altında Tayyip-Gül-Arınç-Şener dörtlüsünün AKP'yi kurmasının ardında Abromowitz'in engin destek ve çalışmaları vardı...
Ancak bir başka Abromowitz daha var!.. Fethullah Gülen Amerika'da "Yeşil Kart" alamadığında, Amerikan Yüksek Mahkemesi'ne, "Bu kişi ABD çıkarları açısından yaşamsal öneme sahiptir" başvurusunun altındaki ilk imza ona aitti!.. Richard Perle, Graham Fuller gibi CIA istasyon şeflerinin imzaları da onun hemen altında yer alıyordu!..
Yani?.. Yani, Eğer Fethullah Gülen hazretleri, İktidarın başına bu kadar açık, bu denli ağır saldırabiliyorsa, sırtını mutlaka bir yerlere sıkıca dayamalı değil mi?.. İşte Abromowitz, tam da kılıçlar kana bulanmışken Amerika'nın Sesi Radyosu'na konuk oldu ve gayet açık, tane tane konuştu:
-Erdoğan başarısız!..
İki soruyla bitirelim: Adana'da, Suriye'deki El Kaide militanlarına roket başlığı götüren Tır, "uyuşturucu ihbarı yapılarak" yakalanmıştı!.. Bu ihbarı emniyete acaba kim yaptı?.. niçin "silah" değil de "uyuşturucu" denildi?..
-Acaba birilerini "savaş suçlusu" konumuna düşürecek yollar mı döşeniyor?!..
18 Kasım 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder