Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 17 Aralık operasyonundan sonra iktidar ile cemaat arasında gerilen ilişkilerin dış ilişkilere yansıması konusunda önemli mesajlar verdi.
Boşnaklara Ziraat Bankası'nın kredi vermesinin haber yapılması, Adana'da Türkmenlere yardım götüren MİT tırının durdurulması konularını, dış politika gelişmeleri çerçevesinde ihanet olarak nitelendiren Davutoğlu, "Saf değiliz" dedi.
YUKARIDAN DİLE İZİN VERMEYİZ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu İskele Sancak programında, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan ile Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin sorularını yanıtladı.
17 Aralık yolsuzluk operasyonu ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili yasal düzenleme çalışmaları konusunda AB'den yöneltilen eleştirilerin sorulması üzerine Davutoğlu, "Kimsenin bize yukarıdan oryantalist bir dil kullanmasına izin vermeyiz. AB standartlarına evet ama yüksekten bir dile hayır. İnternet düzenlemesi rahil her eleştiriyi dinleriz" dedi. Davutoğlu, AB'nin HSYK ile ilgili eleştirilerinin büyük ölçüde Meclis'teki komisyon aşamasında dikkate alındığını ifade etti.
KIZININ ARAMASINI ANLATTI
Davutoğlu, Gezi olayları sırasında yaşadığı ve ailesini etkileyen bir olayı da anlattı. Kendisinin yurt dışında, hekim olan eşinin hastanede ameliyatta olduğu bir sırada sosyal paylaşım sitelerinden "Gezi olayları sırasında sosyal medyadan İstanbul'daki evimin adresi verilerek, Davutoğlu'nun evini basmaya gidiyoruz" diye mesaj atıldığını dile getiren Davutoğlu, o sırada İstanbul'da evde bulunan iki çocuğunun bu durumdan etkilendiğini ifade etti. Davutoğlu, "Benim de kızım arayınca haberim oldu" diyerek bu tablodan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Davutoğlu, Kıbrıs'ta çözüm için son 5 ay içinde sessiz ve etkin bir diplomasi yürütüldüğünü ve gelinen aşamanın devrim niteliğinde olduğunu vurguladı.
EMNİYET TEHDİTİ ORTAYA ÇIKTI
Davutoğlu, iktidar cemaat gerilimi ve bunun dış politikaya yansımaları konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. CHP'nin HSYK'nın yapısıyla ilgili düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmesinin ardından HSYK'da cemaate dayalı bir ağırlığın oluştuğu imasında bulunan Davutoğlu, bu gelişmenin ardından askeri vesayetin yerine yargı ile irtibatlı emniyet vesayeti tehditinin ortaya çıktığını söyledi. Davutoğlu, "Halka hesap verme durumunda olmayan insanlar siyasete hesap sormak durumunda olmak istiyorlar. Demokrasilerde böyle şey olmaz" diye konuştu.
Davutoğlu, Bosna'ya yapılan kredi desteği için taraf Gazetesi'ne yönelik eleştirilerini de sürdürdü. Davutoğlu; Türkmenlere yardım götüren tırın aranması, Bosna kredesi konularıyla ilgili cemaate örtülü olarak göndermede bulunarak, sert eleştirilerde bulundu. Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
SAF DEĞİLİZ
"Bazı yayın organları yabancı yayın organları ile işbirliği yaparak Türkiye'yi El Kaide'yi destekleyen bir ülke olarak göstermeye çalışıyorlar. Bu bir ihanettir. Adana'da tır durduruluyor. Ondan iki gün sonra da Başbakan Brüksel'de olacak. (Bunlar terörü destekliyor) mesajı verilmeye çalışılıyor. Büyükelçiler Konferansı için büyükelçiler Adana'da. (Bunların diplomasisi budur) denilmek isteniyor.
Ben Cenevre'de Suriye ilgili toplantıya katılacağım. Teröristleri destekleyen bir ülkenin dış işleri bakanı olarak mı görünmemi istiyorsunuz? Bu yardımlar iki yıldır gidiyor. Niye daha önce harekete geçilmedi? Biz Türkmenlere yardımlara devam edeceğiz IŞİD doğrudan Esad rejimi ile işbirilği yapıyor.
Birileri bize (Çok oldunuz. Bu mevzilerden çekilin) demek istiyor. Deniliyor ki kendi kabuğunuza çekilin. Biz onların istediği gibi kendi kabuğumuza çekilirsek yaşayamayız. Saf değiliz. Bosna için hangi haberin neden çıkıtğını, o tırların niye durdurulduğunu biliriz."
0 yorum:
Yorum Gönder