22 Kasım 2013 Cuma

Recep abim Ahmet Kaya için neden ağıt yakıyor?

Bir Ahmet Kaya aşkıdır gidiyor....
Adamı dışlayıp, yurt dışına süren de bu düzen
Neredeyse halk kahramanına dönüştürüp özür dileyen de yine bu düzen...
O yuhalandığı gecede orada olanların çoğu arkadaşıydı, aynı tipler şimdi de Recep abimin arkadaşları.. yada öyle görünüyorlar...
Kürt olmanın dışında ne özelliği var Ahmet Kaya'nın?
Bu düzen Ahmet Kaya'yı Kürt olduğu için dışladı diyorsanız
Şimdi de Kürt olduğu aşkı ilan eden, onu el üstünde tutan yine bu düzen değil mi?
Eski düzende liberal gericiler vardı, şimdiki düzende ise dinci faşistler..
Türkiye'de şimdi Kürt olun, hele bir de PKK'lı olun, adınız ister Ahmet Kaya ister başka bir şey olsun, baş tacı ederler..
Çünkü Recep abimlerin Kürt oylarına ihtiyacı var...
Ahmet Kaya'nın özelliklerine dönelim..
Hem Kürt hem de iyi türkü söylüyor diyorlar...
İyi de bu memlekette iyi türkü söyleyenlerin çoğu zaten Kürt değil mi?
Türkülerini seven çoktur. Ama ben sol maskesinin arkasına gizlenmiş arabeski sevmem. Dinlemem. Dinleyenlere de, zevkler tartışılmaz der geçerim.
Devam edelim, hem Kürt, hem iyi türkü söylüyor, ayrıca solcu diyorlar...
İyi de bu memlekette solcuyum diye geçinenlerin çoğu Kürt değil mi? Ayrıca solculuk Kürtlerin tekelinde mi?
Kürt olduğu, halk ozanı olduğu, solcu olduğu için dışlandı, sürgüne gitti. Paris'te öldü, haksızlık edildi diyorsanız yine susarım.
Ama PKK'nın adına dernek açtığı, burayı örgütün Paris'teki buluşma noktası yaptığı Ahmet Kaya'yı, Recep abim övgüyle, sevgiyle anıyorsa, ona sahip çıkıp, gözyaşı dökecek hale geliyorsa, durun kardeşim, burada durun derim.
Recep abimin arkasına takılıp ağıt yakanlar kervanına katılarak Barzani-Şivan-Ahmet Kaya üçlüsü üzerinden yerel seçimler öncesi Kürt oylarını toplama kurnazlığına, duygusal bile olsa ortaklık yapmayın derim.
Ahmet Kaya aşkına düşenler, Sol arabesk söyleyen bir Kürt'ün hikayesini Recep abimin ağzından dökülen, İmam-Hatip usulü yazılmış metindeki sözlerden etkilenerek dinleyince kafalarınız karışmış olabilir. Öyleyse bana küfür edeceğinizi bile bile sizi uyarmak isterim.
Yılmaz Güney'i ne çabuk unuttunuz. Adam hem Kürt hem solcu hem iyi bağlama çalıp söyler, hem de yurt dışına gitmek zorunda kaldı. O da sürgünde Paris'te öldü. Onun da mezarı Paris'te.
Ama Yılmaz Güney, iyi bir sinema oyuncusu ve yönetmenidir. Kitapları vardır. Ayrıca fikir adamıdır. Dergilerde makaleleri yayınlamıştır. çok okumuş, çok da yazmıştır.
Ama, Yılmaz Güney'i PKK'lılar, Kürtçüler hiç sevmez. Paris'te kafasına kaç kez silah dayayıp, örgüte destek olmayı reddettiği için ölümle tehdit edildiğini bilen var mı?
Yılmaz Güney'i sadece PKK değil dinci faşistler de sevmez. Diyarbakır'daki şovda ve daha sonraki konuşmalarda Recep abim, Yılmaz Güney'in adını neden ağzına almadı? Yılmaz Güney'in Kürt olduğunu, sürgünde öldüğünü bilmiyor muydu? Yılmaz Güney, hiçbir zaman ortalıklarda Kürt'üm havalarında dolaşmadı. Solcuyum, sanatçıyım,fikir adamıyım ama Türkiye topraklarının has evladıyım dedi.
Ahmet Kaya aşkına düşenler, bu ayrıntıyı iyi düşünün, Recep abimin oy hesaplarını görün derim. Ama hepsinden önce Recep abimin Ahmet Kaya aşkı ile Yılmaz Güney nefreti nereden kaynaklanıyor diye sorgulayın.
Yanıtı bulanlar bana hak verecek, bulamayanlar ise sövecektir.

Gürbüz Evren / Siyaset Bilimci

0 yorum:

Yorum Gönder