17 Kasım 2013 Pazar

Bülent Arınç'ın en büyük hizmeti - Mustafa Mutlu

Başbakan'ın, öğrencilerin kızlı erkekli aynı evde kalmaları konusunda söylediği sözleri "Asparagas bunlar, nereden uyduruyorsunuz? Böyle bir şey yok" diye yalanlayan...
Ancak yalanlaması, hemen bir gün sonra bizzat Başbakan tarafından yalanlanan...
Bu yüzden de siyaseten "madara" olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün bir açıklama daha yapmış ve siyaseti bırakabileceğinin sinyalini vermiş...
"Aktif siyasete son vermek gerektiğine inanıyorum. Çocuklarımıza ya da torunlarımıza daha fazla zaman ayırmak mümkün olur. Ayrıca okuyup dinleneceğim."
***
Doğru yaparsınız beyefendi...
65 yaşındasınız ve 18 yıldır milletvekilisiniz.
Bu 18 yılda bakanlık, başbakan yardımcılığı ve meclis başkanlığı yaptınız.
Türkiye Cumhuriyeti'nin "laik, sosyal, hukuk
devleti" özelliklerinin geliştirilmesi için bir tane bile imza attınız, oy kullanmadınız. Tek
derdiniz din üzerinden siyaset yapmak ve din tacirlerine hizmet etmek oldu!
***
Kimseye yeni iş sahası açmadınız.
Ülkenin kamburu olan terör sorunun çözümünü "ödün vermek"te buldunuz.
Eşkıya ile pazarlık yapanların içinde oldunuz.
Hukukçusunuz ama yargının siyasallaşmasını gerçekleştirenlerin başında geliyorsunuz.
Yasama ve yargı erklerinin, yürütme erkinin altında ezilmesine neden olanlardansınız!
***
Devlet kadrolarını, dincilerle dolduranların başında geliyorsunuz.
Size oy verenleri kollayıp, gerisini dışladınız, hakaret ettiniz, böldünüz.
Yıllardır bu ülkeye sadece kin tohumları ektiniz.
Başbakan'ın estirdiği teröre seyirci kaldınız.
Onun emirlerini bir kez bile "Yanlış mı doğru mu?" diye sorgulamadınız.
Fethullah Gülen'i
ziyaret için defalarca
ABD'ye gittiniz ama polisinizin öldürdüğü çocukların annelerine başsağlığı bile dilemediniz.
Haziran Direnişi'ni önce olumlu karşılayıp, sonra ağız değiştirdiniz.
Yani bu sizin Başbakan tarafından ilk "harcanışınız" da değil...
***
"Sorunlara çözüm bulan" değil "sorun üreten" bir siyasetçi oldunuz.
Sevgiyi değil, kavgayı aşıladınız.
Meclis'in kutsal
çatısını, "Şeyini şey
ettiğimin şeyi" gibi çirkin
bir vecizeyle kirletip sonra da o Meclis'e başkan olup ahkâm kestiniz.
Başbakan'ın içi boş konuşmalarında bile ağladınız ama iktidarınızın döktüğü kana ve estirdiği şiddete seyirci kaldınız.
***
Gidin beyefendi:
Çocuklarınıza mı
zaman ayırırsınız, torunlarınızla mı
oynarsınız, yıllardır bir sayfasını bile çevirmediğiniz kitapları mı keşfedersiniz bilemem; ama gidin!
Eminim bu, bu ülkeye yaptığınız en büyük ve unutulmaz hizmet olacaktır!
OY HIRSIZLIĞI!
Liberal Demokrat Parti, liberalizmi savunmasına rağmen toplumsal konularda birçok büyük partiden daha fazla rol alıp, adaletsizlikleri gidermeye çalışıyor.
En hassas olduğu konulardan biri de seçim hileleri ve oy hırsızlığı...
Dün Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu ve oy pusulalarının üzerine il, ilçe kodu ve sandık numaralarının basılmasını istedi.
Eğer bu öneri kabul edilirse, her seçimden sonra çöplerde bulmaya alıştığımız oy pusulalarının nereden çalındığı ortaya çıkacak.
Umarım diğer partiler de bu çabasında LDP'ye destek olur.
GÜNÜN SORUSU
Libya'da şeriat sistemine geçiş için çalışmalar başlamış... Sorum; Kaddafi yönetimindeki "sosyalist İslam rejimi"ni, "demokratikleşme" gerekçesiyle yıkan Batılı devletlere:
Demokratikleşme dediniz, daha iyi sömürebilmek için din devleti kurduruyorsunuz. Sahtekârlığınızı nasıl gizleyeceksiniz?
CHP artık ANAP'tır!
CHP sözüm ona sosyal demokrat ve Atatürkçü bir parti ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı'ndan bu yana çok farklı bir kimliğe bürünüyor.
Sosyal demokrasiyi ve Atatürkçülüğü benimsemeyen hatta Atatürk'ten nefret eden ne kadar liboş, tarikatçı ve bölücü varsa CHP kadrolarında yer buluyor.
Üstelik sıradan bir CHP seçmeni, parti üyesi olabilmek için aylarca bekleyip ot yolarken, bu arkadaşlar MYK'da alınan kararlarla "tepeden inme" üye yapılıyor.
Geçen hafta HAS Partililer CHP'li olmuştu; dün öğrendik ki eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın yeğeni Sabri Erbakan da partiye girmiş. CHP'nin İstanbul Fatih Belediye Başkan Adayı olacakmış.
Kısacası CHP, artık bildiğimiz CHP değil...
"Dört eğilimli" ANAP oldu!
İş, bir Turgut Özal bulmaya kaldı!
GÜNÜN İSYANI!
Askerlerimiz bir süredir Güneydoğu'daki düğünlere katılıyor ve evlenen çiftlere Türk Bayrağı hediye ediyor. İktidarın masa arkadaşı PKK'nın şehir yapılanması KCK bundan rahatsız olmuş ve Hakkari'de bildiri dağıtarak, düğünlerinde bayrak kabul eden çiftleri, "İhanet içindeki hainlere müsaade edilmeyecektir" diye tehdit etmeye başlamış... İsyanım, iktidar temsilcilerine:
Türk Bayrağını almayı "ihanet" olarak gören bir kafayla aynı masada olmaktan utanmıyor musunuz?

0 yorum:

Yorum Gönder