Dünyada, her dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken cinsel sorun olduğunun düşünüldüğü belirtildi.
Türkiye Psikiyatri Derneği Cinsellik ve Cinsel Sorunlar Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Uzman Dr. Ejder Akgün Yıldırım, “dünyada, her dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken cinsel sorun olduğunun düşünüldüğünü” belirterek, cinsel sorunların tedavisinde, bu alanda uzman bir psikiyatristten destek alınması gerektiğini bildirdi.
Dr. Yıldırım, “Geçmişten Geleceğe, Teşhisten Tedaviye Psikiyatri...” temasını içeren 45. Ulusal Psikiyatri Kongresi ve Cinsel İşlev Bozuklukları Sempozyumuna katılmak için geldiği Sheraton Otel'de cinsel sorunların yaş, cinsiyet gözetmeksizin her toplumda var olduğunu ve uygun tedavi alınmadığında ciddi sorunlara yol açabildiğini söyledi.
Türkiye'de cinsel sorunlarla ilgili tedavilerin ve tedavi olanaklarının yeterli olmadığını belirten Yıldırım, “Ülkemizde cinsel sorunlarla ilişkili psikolojik bozukluklar konusu kanayan bir yara” değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, cinsel sorunlarla ilgili tedavi merkezlerinin sayısının artırılması ve halkın ulaşabilirliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
“Dünya genelinde her dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken bir cinsel sorun olduğunun düşünüldüğünü” belirten Yıldırım, “Yaygınlıklarına bakıldığında, kadınlarda cinsel tatminle ilgili sorunlar, erkeklerde ise sertleşme ve erken boşalma gibi konularda sıkıntılar ön plana çıkıyor. Bu sorunlar her üç erkekten birinde gözlenebiliyor” dedi. Yıldırım, dünya genelinde erkeklerde en sık karşılaşılan sorunun erken boşalma olduğunu ancak “Türkiye'de hekime başvuruda sertleşme sorunlarının ön plana çıktığını” kaydetti.
“TORUN SAHİBİ OLDUĞUNDA CİNSELLİĞİ YAŞAMASININ AYIP OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR”
Yıldırım, cinsel sorunların hekime gitmeden çözümlenemeyeceğini, utanma, töre, kınanma, yanlış değerlendirilme gibi kaygılarla saklanabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Türkiye'de de özellikle cinsellikle ilgili bazı tabuların olması, bu konuda yeterli ve doğru bilginin edinilememesi, baskıcı bir toplum yapısının, sorunların daha zor ve kişilerin kendi içinde yaşanmasına yol açabiliyor. Çocukluk döneminde cinsellikle ilgili olumsuz yaşantılar da erişkinlikte sorunların ortaya çıkmasında etkili oluyor.
Örneğin kadınlar arasında sık görülen vajinismusun (kadınlarda, cinsel birlikteliğe engel olacak şekilde kaslarda kasılma) Avrupa ülkelerinde yüzde 1'in altında görülürken, ülkemizde yüzde 8-12 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Cinsellik üzerine törelerin olması, bunun kadın üzerinde baskı yaratması, sorunun daha yoğun yaşanmasına neden olabiliyor.”
Sık karşılaşılan sorunlardan birinin de cinsel isteksizlik olduğunu ve bunun en çok kadınlarda görüldüğünü ifade eden Yıldırım, bu sorunun kimi zaman toplum tarafından da desteklendiği değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, “Kimi hastalarımız, torun sahibi olduğunda cinselliği yaşamasının ayıp olduğunu düşünüyor. Cinsellikle ilgili konuşmak ve istemek kimi zaman hor görülme nedeni olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu tip yanlış cinsel inanışlar, sağlıklı cinselliğin yaşanmasını engelleyebiliyor” diye konuştu.
“İNTERNETTEKİ BİLGİLERLE ÇÖZÜM ARAYIŞINA GİDİLMEMELİ”
Cinsel problemlerin sadece bir kişinin sorunu olarak algılanmaması, bir çiftin mutluluğunu etkileyen önemli bir problem olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Bu, kişiye özgü bir sorun olarak ele alınmalı ve mutlaka hekime başvurulmalı. Kesinlikle arkadaş, yakın çevre, aile ile konuşularak çözümlenmeye çalışılmamalı. Özellikle hızlı bilgi akışının sağlandığı internetteki bilgilerle çözüm arayışına gidilmemeli” uyarısında bulundu.
Yıldırım, cinsel sorunların mutlaka uzman hekim danışmanlığında çözümlenmesi gerektiğini belirterek, birçok cinsel sorunun basit bilgilendirmelerle ortadan kalktığına işaret etti.
Cinsel sorunlar için öncelikle psikiyatri uzmanına başvurulması gerektiğini ifade eden Yıldırım, psikiyatristlerin ihtiyaç duyduğunda jinekoloji ya da üroloji gibi diğer branş uzmanlarından yardım alabileceğini kaydetti.
Yıldırım, “Özellikle cinsel tedavinin, alanında uzman bir psikiyatrist tarafından yapılması, sorunun kalıcı hale gelmeden çözümünü kolaylaştıracaktır. Çünkü tanı sistemlerinde cinsel sorunlar, psikiyatrik tanı sistemleri içerisindedir. Ayrıca, bu sorunlar sadece tıbbi değil, sosyal bir sorundur. Cinsel sorunlar, kişilik bozulmasına, aile içi sorunlara, suçlamalara yol açabilmekte, kimi zaman töre cinayetlerine kadar uzanabilmektedir” dedi.
Sorunlar halledilmediğinde, çiftlerin birbirlerinden uzaklaşabildiğini ve birbirlerine uygun olmadıklarını düşünebildiğini dile getiren Yıldırım, “Oysaki bu sorun doğru iletişim ile halledilebilecektir. Yanlış bir tedavi, kişileri umutsuzluğa sürüklemektedir. Bunun için de psikiyatrist desteği şarttır” uyarısında bulundu.
Yıldırım, tedavide kişilerin psikiyatrik açıdan da değerlendirildiğini, sonrasında çiftlere doğru iletişim biçiminin kullanılmasının öğretildiğini, diğer aşamada ise 8-12 haftayı bulan cinsel terapi uygulamalarının yapıldığını ve belirli egzersizlerin önerildiğini söyledi.
2 Nisan 2013 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder